Arabuluculuk

Arabuluculuk, 2012 yılında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile yürürlüğe girmiş ve hukuk sistemimizdeki yerini almış dinamik bir müessesedir. Yıllar içerisinde arabuluculuğun kapsamına giren dava ve uyuşmazlıkların sayısı artmış olup, günümüzde mahkemelere alternatif bir çözüm yolu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Peki, Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuk, bireylerin üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği iş ve işlemler için uygulanabilen alternatif bir hukuki çözüm yoludur. Esasen arabuluculuk karşılıklı anlaşmaya dayalı ve çözüm odaklı bir yöntemdir. Bu sayede zamandan ve masraftan tasarruf ederek yargıda çözümlenebilecek uyuşmazlıkları çözmeyi sağlar. Arabuluculuğun yargılama yolundan farklı kılınmasının en önemli sebebi sürecin gizli olmasıdır.

Arabuluculuk Kapsamı

HUAK m.1/2’de hangi uyuşmazlıkların arabuluculuğa elverişli olduğu açıklanmıştır. Buna göre, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde arabuluculuk uygulanır.

Yukarıdaki tanımlardan anlaşılacağı üzere arabuluculuk çözüm yolunda daha çok özel hukuk alanındaki uyuşmazlıklar çözüme kavuşturulmaktadır. Ceza hukukunun kapsamına giren uyuşmazlıklar ile idari yargının görevine giren uyuşmazlıklar için arabuluculuk çözüm yoluna gidilemeyecektir.

Arabuluculuk kapsamında çözüme kavuşturulamayacak diğer uyuşmazlık konuları ise şunlardır:

  • Nüfus kaydının değiştirilmesi ve düzeltilmesi,
  • Velayet,
  • Aile içi şiddet,
  • Vergi hukukundan doğan uyuşmazlıklar,
  • İş hukukundan kaynaklanan çeşitli tespit davaları (örneğin: hizmet tespit)

Arabuluculuk kapsamında yer alan uyuşmazlıkların bir kısmında arabulucuya başvurmak zorunlu iken bir kısmında ise isteğe bağlıdır yani ihtiyaridir.

Zorunlu (Dava Şartı) Arabuluculuk

Zorunlu yani dava şartı arabuluculuk, yargı mercilerine gitmeden önce arabulucuya başvurmanın zorunlu olması anlamına gelir. Bu gibi durumlarda arabulucuya gidilmeden mahkemeye başvurulursa; açılan dava, dava şartı yokluğundan ötürü usulden reddedilecektir.

Zorunlu arabuluculuk kapsamındaki uyuşmazlık konuları şunlardır:

  • İş hukukundan kaynaklı uyuşmazlıklar
  • Kıdem tazminatı alacağı,
  • İşe iade davaları,
  • İhbar tazminatı,
  • Boşta geçen süre tazminatı,
  • İşe başlatmama tazminatı,
  • Eşit davranmama (ayrımcılık) tazminatı,
  • Bakiye süre alacağı,
  • Ücret alacağı,
  • Sendikal tazminat,
  • Fazla mesai ücreti,
  • Yıllık izin ücreti,
  • Prim ve ikramiye ücreti,
  • Yol ve yemek ücreti,
  • UBGT (ulusal bayram ve genel tatil) ücreti,
  • Tüketici uyuşmazlıkları (TKHK m. 73/A’daki istisnalar hariç),
  • Ticari davalar.

İhtiyari Arabuluculuk

Hukukumuzda zorunlu arabuluculuk kapsamına girmeyen uyuşmazlıkların çözümü için tarafların ihtiyari olarak arabulucuya gidebilmelerine olanak tanınmıştır.

İhtiyari arabuluculuk kapsamında çözüme kavuşturulabilecek uyuşmazlıklar şunlardır:

  • Ticaret ve sigorta hukukuna ilişkin dava ve işler,
  • Maddi ve manevi tazminat davaları (iş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan hariç),
  • Miras hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar,
  • Boşanmada mal paylaşımı
  • Gayrimenkul hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar.

Arabuluculuk Ücreti

04\10\2022 tarih ve 31973 sayılı Resmî Gazete’de 2023 yılı için öngörülen Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi yayınlanmıştır.

Uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde, arabulucu ve taraflar arasında bir ücret sözleşmesi yapılmamış veya ücret miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunuyor olabilir. Bu gibi durumlarda kanun (HUAK), HUAK yönetmeliği ve adı geçen tarifedeki hükümler uygulanacaktır.

Arabuluculuğa ilişkin cevabı en çok merak edilen sorulardan biri, arabuluculuk ücretini kim öder, şeklindedir. Uyuşmazlığa uygulanacak arabuluculuk faaliyetinin ihtiyari ya da zorunlu olmasına göre bu ücret değişkenlik gösterir.

İhtiyari arabuluculukta taraflar arasında anlaşma sağlanırsa, arabuluculuk ücreti iki taraf arasında eşit şekilde paylaştırılmaktadır. Anlaşma sağlanamadığı takdirde ücret, iki saati aşmayan görüşmeler için Adalet Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. İki saati aşan görüşmelerde ise aşan kısım, taraflar arasında paylaştırılmaktadır. Zorunlu arabuluculukta da taraflar arasında anlaşma sağlanırsa, arabuluculuk ücreti iki taraf arasında eşit şekilde paylaştırılmaktadır. Anlaşma sağlanamadığı takdirde ücret, devlet tarafından karşılanırken, sonradan haksız çıkan tarafa rücu ettirilmektedir.

Arabuluculuk faaliyetinde anlaşmazlık, ölüm, iflas veya uyuşmazlık gibi nedenlerle daha fazla çabanın gereksiz olduğu kanaatine varılabilir. Bu sebeple faaliyetin sona erdirilmesi durumunda arabulucu, tarife hükümlerince belirlenen ücretin tamamını alır. Dava şartı arabuluculuk sürecinin sehven kayıt, mükerrer kayıt veya arabuluculuğa elverişli olmama nedeniyle sona erdirilmesi durumunda arabulucuya ücret ödenmez.

Arabuluculuk Avantajları

Henüz 10 yıllık bir geçmişe sahip olan arabuluculuk uygulaması, hukuk camiası başta olmak üzere, avukatlar ve müvekkiller için birçok faydayı beraberinde getirmiştir. Öncelikle taraflar, bir uyuşmazlığın çözümü için istedikleri arabulucuyu kendileri serbestçe tayin edebilmektedir.

Arabuluculukta uyuşmazlıkların mahkemelere kıyasla çok daha hızlı bir biçimde çözüme kavuşturulması sağlanmaktadır. Arabuluculuk masrafları mahkeme masraflarına göre çok daha makul seviyelerdedir. Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamadıkları takdirde hak kaybına uğramaz ve aynı konuda dava açabilirler. Arabuluculukta sağlanan çözüm nihai bir çözümdür ve arabulucu tarafından düzenlenen belge de ilam niteliğindedir.

Arabuluculuk Süresi

Arabuluculuk uygulamasında süre, HUAK’ın 18/A maddesinde (dava şartı olarak arabuluculuk) düzenlenmiştir. Buna göre arabulucu, görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içinde yapılan başvuruyu sonuçlandırmalıdır. Zorunlu hallerde arabulucunun bu süreyi en fazla 1 hafta daha uzatması mümkündür. Bununla birlikte ticari davalar için öngörülen arabuluculuk süresi ise kanundakinden farklı olarak 6 haftaya – 2 hafta şeklindedir.